19 Mayıs 2010 Çarşamba

İçkiye vereceğin parayı kitaba ver ey kafir!

İş ilanlarını okumak tüylerimi diken diken etmeye yetiyor. Sadece işsiz yavrulara balon umutlar. Bilen bilir zaten, anlatmaya ne hacet. Bilmeyen de önünde sonunda öğrenir. Sol şu kimlik meselesini bi aşsın artıkın, fenalık geldi. Kürt, kadın, eşcinsel, çevre, hayvan hakları mevzularındayız sanki bin yıldır. Tarih durdu. Zaman akmıyor. Bu konuları küçümsediğimden değil elbet, ama solun ne olduğunu da unutuyoruz bu arada. Özeleştiridir de aynı zamanda efenim. Dünya genelinde baktığımızda en önemli sorun işsizlik ve düşük ücret. Kadın-erkek-gay-lezbiyen-Kürt-Türk-Afrikalı-Amerikalı-Çinli ayırmıyorlar. Geçen yıl anarşist eylemlere kalkışanlar da okumuş etmiş, iş bulamamış ya da bulduysa da üç kuruşa talim edilmiş Yunan gençleriydi. Avrupalı çocuklar aç, lakin bir Malezyalı parayı götürüyor hem de Avrupalıları çalıştırarak. İşsizin, fakirin, açın, mahrumun kimliği yok. Üniversitede bir hocamız sormuştu: Felsefe zor şartlarda mı gelişir rahat şartlarda mı diye? Anfidekiler karışmak istemediler herhalde bu tartışmaya ki zaten şimdi hepsi bir şekilde yolunu bulmuş durumdadır tahminimce bütün aptallıklarıyla. Devir böyle. Hani artık azıcık bir seviye beklemek bile insanlardan haddini haddiyle aşmak demek. Sen kimsin ki diyeceksiniz? Harbiden bi halt değilim, olamadım. Şartlar da izin vermedi, ben de elimden gelecek gayreti göstermedim. Sistem insanı olmayacağım diye yemin etmiştim daha orta okulda. Tuttum sözümü ya da o söze tutuldum, bilemiyorum. Benim anladığım kader işte böyle bir şey. Neyse, o gün yüzlerce kişi arasında konuşma arzusu duyan tek elemandım. 'Felsefe zenginlikte olur' dedim. 'İnsanların düşünmeye vakti olmalı.' Yunanlıları örnek verdim falan. Hoca anladığım kadarıyla kendi orta sınıf ahlakıyla-üniversitelerde doksanlı yıllarda farklı bi model bulmak imkan dahilinde değildi zaten- çaktırmadan aksi yönde argümanı yumuşakça yedirmeye çalışmıştı. Bu arada bu konuya nerden geldik? Ha! diyordum ki insanlar işsiz, aç, acınası hallerde. Düşünmek lüks. Eleştirmek ucuz bir gösteri. Hamdolsun zaman zaman düşünmeye fırsat bulacak kadar para kazanıyorum. Ve fakat hayatımın tamamen sanatla, düşünsel uğraşlarla göçüp gitmesini tercih ederdim. Bunu gerçekleştiremediğim için de çok mutsuz bir insanım. Sanırım biraz da sarhoşum. Affolla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder